top of page

Sahi, ne demek ‘Kürt kökenli’ olmak? Bilmece gibi değil mi? “Bir şey var, bu insanlar da o şeyin kökeninden geliyor, ama tam olarak o şey de değiller!” Kazara bir temasları olmuş, hepsi o kadar!

 

Nasıl oluyor da ‘Kürt kökenli’ olup Kürt oluna mıyor? Ne demek ‘Kürt kökenli’ olmak? Yarısı olmak gibi bir şey mi acaba ya da daha azı? Bu oran neye göre hesaplanıyor? Hem ‘Türk kökenli’ olmak diye bir şey niye yok?

Postal / Leylan Akyıldız

400,00₺ Prix original
280,00₺Prix promotionnel
Quantité
  • Kürt coğrafyasının masalsı ritmiyle örülü bu hikâyeler, bir yandan çocukluğun saflığını ve hayallerini yansıtırken, diğer yandan toplumsal şiddetin, ötekileştirmenin ve adaletsizliğin bıraktığı derin yaraları gözler önüne seriyor.

     

    Çîroka Agirokê’nin kayıp ayakkabılarından Keçika Xwedî Heft Bira’nın şikeftteki tutsaklığına, Şahmeran’ın gözlerinden Sapan’ın kırmızı variline ve 44 Numara Postal’daki kırık gözlüğe uzanan bu hikâyeler, masumiyetin, kaybın ve insan olma nın çelişkilerini dokuyor. Kırmızı bir ayakkabının, işlemeli bir sapanın, kırık bir gözlüğün ve beyaz bir tülbendin belleğindeki acıları işliyor.

     

    Hikâyelerde, masallarla hem kendi içinde bir dünya kuru luyor hem de bir sonraki hikâyeyle bağlanarak, tamamlanma mışlık ve umut arayışı arasında salınan bir ağıt ve direniş öy küsü örülüyor. Persephone’nin yeraltına hapsi, Kırmızı Başlıklı Kız’ın korkudan büyüyen gözleri ve Sisyphos’un bitmeyen ça bası, okuyucuyu bir yandan masalların büyülü dünyasına çe kerken, diğer yandan insanlığın utancıyla yüzleşmeye çağırıyor.

bottom of page